SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2521 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُسَدَّدٌ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ زُرَيْعٍ حَدَّثَنَا عَوْفٌ حَدَّثَتْنَا حَسْنَاءُ بِنْتُ مُعَاوِيَةَ الصَّرِيمِيَّةُ قَالَتْ حَدَّثَنَا عَمِّي قَالَ قُلْتُ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ فِي الْجَنَّةِ قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي الْجَنَّةِ وَالشَّهِيدُ فِي الْجَنَّةِ وَالْمَوْلُودُ فِي الْجَنَّةِ وَالْوَئِيدُ فِي الْجَنَّةِ

 

Hasnâ bint Muaviye dedi ki: Amcam (Eslem b. Selîm) bize (şunları) söyledi:

 

Ben Nebi (s.a.v.)'e;

 

Kimler cennettedir? diye sordum da;

 

"Nebi(ler) cennettedir, şehit(ler) cennettedir, çocuk(lar) cennettedir, diri diri toprağa gömülen kız (çocukları) cennettedir." buyurdu.

 

 

İzah:

Ahmed b. Hanbel, V, 58.

 

Metinde geçen "mevlûd"   kelimesiyle  henüz  bülüğ çağına ermeden günahsız olarak  ölen çocuklarla  cansız olarak doğan ve düşük ismi verilen çocuklar kasdedilmiştir. Veid ise, diri diri toprağa gömülen kız çocuğu demektir. Nitekim; "Ve o diri diri toprağa gömülen kıza sorulduğu zaman."[Tevbe 17.] âyet-i kerimesin­de de bu kelime bu manada kullanılmıştır. Bu hadis-i şerifte, günahsız olarak vefat eden erkek çocuklarla, diri diri gömülen kız çocuklarının, Nebilerin ve şehidlerin cennete girecekleri ifade edilmektedir. Bura­daki şehidlerden maksat, hakiki ve hükmi şehitler değildir. Buradaki şe-hidler kelimesi hakiki ve hükmî şehitlerden daha genel bir mânâda kulla­nılmış ve bütün müminlere şâmil kılınmıştır. Nitekim; "Allah'a ve Rasû-lüne inananlar (yok mu) işte Rableri yanında onlar, sıddıklar (çok doğru olanlar) ve şehidlerdir."[Hadid 19] mealindeki âyet-i kerimede de şehid kelime­siyle hükmî ve hakiki şehidlerle birlikte Allah'a ve Rasûlüne inanan kim­seler kasdedilmiştir. Nitekim Mücâhid, "Allah'a ve Rasûlüne inanan her­kes ,sıddıktır ve şehiddir" demiştir.[bk. Fahri Razi, et-Tefsiru'l-kebir XXIX, 232.]

 

Şehid kelimesi bir sıfat-ı müşebbehe olarak ism-i fail manasında kul­lanıldığı kabul edilirse, Allah katındaki nzıkları gören kimse anlamına gelir.

 

İsm-i mef'ûl manasında kullanıldığı kabul edilirse kendisine cennet gösterilmiş ve hazırlanmış anlamına gelir. îsm-i fail manasında kullanılan şahidin çoğulu şühedâ ve eşhâd gelir. Şen idler: Dünya şehidi, âhiret şehidi hem dünya hem ahiret şehidi olmak üzere üç kısma ayrılır. Bunlardan üçüncüsüne, "Kâmil şehid" denir. Bunlardan birincisi sadece dünyevi hü­kümler itibariyle, ikincisi de yalnız âhirette verilecek ecirce şehitler kısmı­na katılmıştır.

 

Her ne kadar mevzumuzu teşkil eden bu hadis-i şerifte Allah'a ve Rasûlüne inanan herkesin şehid olduğu ifade ediliyorsa da bir önceki hadis-i şerifte Bakara Suresinin 154. ve Al-İ İmrah suresinin 169. âyetlerinde öl­dürüldükleri andan itibaren cennete girip orada rızıklandırıldıkları ifade edilen şehidlerden maksat, Allah yolunda öldürülen ve "hakiki şehid", "kamil şehid" isimleriyle anılan kimselerdir.